Kuran - Sünnet

Yusuf Suresi Tefsiri 45. Bölüm – Nouman Ali Khan

Nouman Ali Khan’ın Yusuf Suresi Tefsiri serisinin 45. bölümü. Bu bölümde Yusuf Suresi 76. ayet tefsiri yapılmaktadır.

“Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.”

“وَفَوْقَ كُلِّ ذ۪ي عِلْمٍ عَل۪يمٌ”, “Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.” İlk okuduğumuzda ne anlıyoruz ona bakalım. Bu da “Tüm olayı, kanunu, Yusuf’un ne yaşadığını, kardeşini nasıl kurtarmaya çalıştığını, bu faktörlerin her birini bilmiyorsun” ve bilmeden yargılıyorsun. Yani şunu anlayın, bildiğiniz her şeyde durumu sizden daha iyi bilen birileri vardır. Ve ayetten açıkça öğreniyoruz ki, eğer birinin kişisel bir durumunu yargılayabileceğinizi düşünüyorsanız, bilin ki o sizden bunu daha iyi biliyor. Yusuf’u yargılamadan önce, Yusuf kendi durumunu sizden daha iyi biliyor. Kendi aile sorunlarını sizden daha iyi biliyor. Anladınız mı? Bu ilk anlamdı.

İkinci bir anlamıysa, Yusuf’a hikmet verilmesi. Bu öyle bir ilim ki kardeşleri başlarına ne geldiğini bilmiyor bile. Tüm bu tuzağı bilen kim peki? Yusuf ve kardeşi. Allah bu yüzden kimin bilgisi varsa her zaman daha bilgili birinin olduğunu söylüyor. Genel olarak bundan çıkarılacak birkaç şey var. Herhangi bir konuda ilim sahibi olan herkesin üstünde şüphesiz Allah vardır. Sondaki “عَل۪يمٌ” ifadesinde de kastedilen Allah. Yani, bizim bir şeyler hakkında bilgimiz var. Ama hepimizden üstün olan Allah’ın ilmidir. Bu bildiğimiz bir şey ama bunun faydası nedir? Bir durumu yargılamadan önce “Allah en iyisini bilir” demelisiniz. Ben olayın bir kısmını, Allah tamamını biliyor. Şunu aklınıza kazıyın, biri bir şey biliyorsa Allah tamamını biliyor. Alim olan Allah’tır.

Ulemanın bu ayet hakkında bahsettiği başka bir şey de var, Her zaman, ilim sahibi olan birinden daha fazla ilim sahibi olan birileri vardır. Onların üstünde de daha fazla ilim sahibi olan biri vardır. Ve en üstünde de Allah vardır. Kademe gibi. Çünkü derecelerin yükselmesini konuştuk. Allah’ın dediği şey şu, birinin muhteşem din bilgisi olabilir ama onun üstünde mutlaka biri vardır. Onun da üstünde başkası vardır… Allah hep birilerini yükseltecek ve hiçbir zaman bir numara olmayacak Ve kendinizin bir numara olduğunuzu düşünüyorsanız sizden üstün olanı, yani Allah’ı düşünün. Ve o sizden elbette daha iyi biliyor. Siz kimin sizden daha bilgili, daha iyi olduğunu bile bilmiyorsunuz. Ve bu da ilmimizin sınırını anlamamızda dinimizdeki bir kural.

Aynı zamanda şunu da anlamamız için. Allah ilmi sürekli aranan bir şey olarak yaratmıştır ki, böylece kimse “Ben her şeyi biliyorum” demesin. “Anladım. Zaten ilim sahibiyim ben” demesin. Bu sadece dinimizle ilgili de değil, her alan için geçerli. Mesela arabalar ve makineler hakkında her şeyi bildiğinizi sanıyorsunuz ama bilmediğiniz şeyler var. Arapçayı anladığınızı sanıyorsunuz ama bildiğiniz bir okyanusa kıyasla bir havuz kadar. Bir sure hakkında bir şey bildiğinizi düşünüyorsunuz ama bildiğiniz birkaç okyanusa kıyasla bir damla su oluyor. “وَلَوْ جِئْنَا بِمِثْلِه۪ مَدَدًا”, “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek; Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.” (Kehf, 109)

Etrafınızda sizden faydalanacak kişiler olsun ama aynı zamanda sizin faydalanabileceğiniz kişiler de olsun.

Evet bazen kendinizi etrafınızdakilerle kıyaslayınca sizden az bilgi sahibi gibi gelebilir. Ve “Evet, çok biliyorum” diyebilirsiniz. Onlar da “Vay be, çok biliyorsun” derler, siz de “Evet çünkü çok bilgi sahibiyim… Çok iyiyim” dersiniz. Etrafınızda sizden faydalanacak kişiler olsun ama aynı zamanda sizin faydalanabileceğiniz kişiler de olsun. Böylece “Her ilim sahibinin üzerinde bir ilim sahibi vardır” ın farkına varın. Allah’ın yarattığı bu hiyerarşiye şükredin. Buna sahip olmak sizin ve benim için bir fayda.

İslâmî araştırmalarda bu sorunla karşılaşıyoruz. Ve bunu doğaçlama bir şekilde söylüyorum, duyar kasmayacağım. İslamî araştırmalarda çok çabuk ünvan veriyoruz. Birçok insanın bana şeyh demesi gibi. Bunları kabul etmiyorum, her şeyden önce kesinlikle şeyh değilim. Biri İslâmî bir üniversiteye girip mezun olsa ve kendi toplumuna geri dönse, Amerika, Kanada, İngiltere ya da başka bir yere. İslamî bir alanda diploması olsun. Yaşadığı toplumdaki bireylerin böyle diploması yok, o zaman o şahıs “şeyh” oluyor. Sorun şu ki, o üniversitedeyken en kötü öğrenciydi. Zar zor mezun olmuştu. Ya da ondan daha çok bilen öğrenciler vardı. Onlardan fazla bilen de hocaları vardı. O hocaların da onlardan fazla bilen hocaları vardı. Ve onların da üstünü.

İslamî alanlarda tanıştığım en üstün hocalar, sürekli bir şekilde talebe olan hocalar.

İslamî alanlarda tanıştığım en üstün hocalar, sürekli bir şekilde talebe olan hocalar. Zamanlarının birçoğunu öğreterek değil öğrenerek, okuyarak, çalışarak geçirenler. Ama birinin biraz ilmi var diye Arapça kelimeler söyleyip sizin de “Vay, maşallah, nerede okudun? Sen şeyhsin!” dediğiniz bir kültür oluşturuyorsanız… 19-20-25 yaşındaki insanlara böyle derseniz bu akıllarına girer ve şeyh olduklarına inanırlar. Ve doktor, şeyh gibi ünvan isterler. O ünvana sahip olunca da zirvede oluyorsun, “kimse senden üstün değil, çok iyisin.” Çılgın olan şey ise çalışacağınız tek zaman bir şey öğreteceğiniz zaman olacak. İnsanlara ne kadar şeyh olduğunuzu göstermek için. Kendi kitlenin şeyhisin. Kendin için, öğrenmeyi sevdiğin için değil, şeyhliğini empoze etmek için öğrenirsin. Bu bir hastalıktır. “Her ilim sahibinin üzerinde bir ilim sahibi vardır.” değil bu.

Ve bu olduğunda… Çılgın olan ne biliyor musunuz? Biri bu virüse yakalandığında biri onun hatasını düzeltirse “Yanlış bir şey söyledin, mantıksız bir şey söyledin” derse, “Benim şeyhlik alanıma mı ayak basmaya çalışıyorsun sen?” derler. Kişisel bir saldırıymış gibi kendilerini savunurlar. Başkalarına saldırırlar çünkü “Benim derecemi indiriyorlar!” Allah ne diyor? “Her ilim sahibinin üstünde daha çok ilim sahibi biri vardır.” Birisi beni düzeltse, şunu yanlış söyledin dese… Mesela geçen gün “Oğullarım” kısmını yanlış anlatmıştım. Tamamiyle yanlış söylemişim. Süheyb beni arayıp düzeltti ben de ona teşekkür edip düzelttim. Yanlış dedim. Bunda büyütülecek bir şey yok. İnsansın, hata yapacaksın, sorun değil. Ama bunu “Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır” ı kabul etmezseniz, bu limiti kabul etmezseniz, bu çok ciddi bir sorun haline gelir.

Dünya şu an berbat bir halde çünkü herkesten daha çok bilgili olduğunu sanan insanlar var. Hükümette, sınıfta, mikrofonla görsek bile… İnsanların fikirleri bazı insanları öyle bir pozisyona soktu ki, kimse onların düşüncelerini düzeltemez. Ve kimse onların pozisyonunu da düzeltemez. Bu ayete göre yaşamayınca sorun çıkıyor.

Benze Yazılar

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu